12 Şubat 2015 Perşembe

Be My Eyes-Görme Engellilere Yardım Uygulaması

Merhaba Arkadaşlar, bu aralar işitme ve görme engelli bireyler için çok fazla sosyal sorumluluk yapılmakta. Bende bu yazım için araştırma yaparken bu uygulamaya denk geldim ve sizlerle paylaşmak istedim. Adı "Be My Eyes(Gözlerim ol)" olan bir mobil uygulama.

Be my eyes uygulaması bir çeşit mobil ağ kurarak akıllı telefon kullanıcılarının görme engellilere yardım etmesine imkan veriyor. Danimarkalı Robocat Şirketi tarafından tasarlanan Be My Eyes uygulaması, görme engelli kullanıcılara internet üzerinden yardım imkanı sağlıyor. Görme engelli insanlar herhangi bir problemle karşılaştıklarında akıllı telefonlarının kamerasını açarak problemi gönüllü kullanıcılara gösteriyor. Sesli yanıt özelliği bulunan uygulamada yardımseverler, gördüklerini engelli kişiye anlatıyor ve problemin çözülmesine yardım ediyor.
Kullanan bireyler arasında bir çeşit iletişim ağı kuran uygulama , engellilere yardımcı olurken aynı zamanda yardımseverlerin de gönüllü olmasına imkan veriyor. Şimdilik sadece Danimarka'da kullanılan bu uygulamanın yaklaşık 700 gönüllüsü bulunuyor ve sayı gittikçe artmakta.
Kar amacı gütmeyen uygulama sistemdeki sürdürülebilirliği için abonelik ve bağış sistemleri üzerinde çalışmayı hedefliyormuş. Buyrun tanıtım filmini izleyelim :)


**Dipnot: Android versiyonu henüz yayında olmayan uygulama, AppStore üzerinden indirilebiliyor.
Sağlıcakla kalıın :)

8 Şubat 2015 Pazar

Turkcell Çekim Gücü(Misket Havası)

Merhaba Arkadaşlar, bugün sizlere televizyonda denk geldiğim ve izlerken çok keyif aldığım "Turkcell'in çekim gücü" ile ilgili reklamından bahsedicem.
INSEAD'ın yayınladıgı "The Global Information Technology Report 2013" verilerine göre Turkcell Türkiye çekim gücünün Amerikanın çekim gücünden daha fazla olduğu belirtilmiş. Öncelikle reklam filmimizi izleyelim :)




Evet, ilk denk geldiğimde hemen aklıma Tokyo Drift filminde ki sahneler aklıma geldi. Acaba ne reklamı diye düşündüm. Daha sonra misket havası çalar çalmaz, allahım Amerikalılar ve misket mi ? diye kala kaldım. T-dog arayalım denildiği ilk anda hemen operatör reklamı olduğunu anladım. Alt yazıyla birlikte Turkcell'in yayınlanan rapordan hemen bir reklam filmi çekerek bir övünme çabasına girdiğini farkettim. Reklam filminin sonunda Amerika Özgürlük Heykelini küçültmeleri bir hakaret mi tartışılır. Ama Türkiye'nin çekim gücünü peri bacaları ile temsil etmelerine bayıldım. Her şey iyi hoş ama merak ettiğim bir şey var. Acaba o Amerikalılar misketi nasıl bu kadar güzel oynayabildi. Tebrik edilesi bir durum. Ha T-Dog gelseydi de iyi olurdu, ama bunlar da yetti. Çok sevimli bir reklam olmuş. Zaten Turkcell sempatim kullandığım operatör olması ile vardı, şimdi daha çok hoşuma gitti. Ne kadar çok yankı alacak bekleyip göreceğiz. Sağlıcakla kalıın :)

6 Şubat 2015 Cuma

İhsan Canıtez-(Röportaj)

Merhabalar :) Bugün ki yazım da bir farklılık yapıp bunun devamını getirmeyi düşünüyorum. Geçenler de aklıma bir fikir geldi. Niye ben farklılık yaratmıyorum? Bunu nasıl yaparım diye düşündüm. Ve aklıma röportaj yapabileceğim tanıdıklarım geldi. Bende seri halinde her 15 günde bir röportaj yayınlamayı planladım. Umarım sizin de hoşunuza gider. İlk olarak İhsan'dan bahsetmek istiyorum.
-Afyonkarahisar’da doğup büyüdü. 20 yaşında. Liseden beri farklı sektörlerin içinde bulundu. 5 senedir bir reklam ajansında grafikerlik yapıyor. Ayrıca bunlara ek olarak radyoculuk ve karikatürle de ilgileniyor. 2 senedir Ege Üniversitesi Reklamcılık bölümünde okuyor.


Soru 1: Birçok işle birden uğraşıyorsun, yakın zamanda reklamcılık ile ilgili bir çalışman oldu. Birden fazla işle uğraşmak seni zorlamıyor mu ?
-Birçok işle meşgul olmaktan hiçbir zaman rahatsızlık duymadım. Zaten sevdiğiniz bir şeyi yapıyorsanız buna iş bile demiyorsunuz. Bence yaparken size bir şeyler katan her uğraş eğlencelidir. Ben de bunları yaparken çok eğleniyorum.

Soru 2: Bir gün seçmek zorunda kalsan, reklamcılık, radyo, grafik ve tasarım arasından hangisini seçerdin ve bunun nedeni ne olurdu?
-İlkokuldan beri televizyonda dikkatle izlediğim tek şey reklamlar. Reklam dünyası bana çok büyülü geliyor. Hatta şöyle söyleyeyim sırf ambalaj tasarımlarına bakmak, dergileri incelemek için marketlere gidiyorum. Durum böyleyken senin de anlayacağın üzere reklamı seçerdim. Uzun zamandan beri amatör olarak radyo programcılığı yapıyorum ve karikatür çiziyorum. Bunları hep hobi olarak gördüm. Asıl odaklandığım nokta reklamcılık ve buna paralel olarak grafik tasarım diyebilirim.

Soru 3: İlham kaynağı derler sürekli, senin için bu geçerli mi? Senin de ilham aldığın bir şey yada biri var mı ?(çalışmalarını yaparken yada yapmadan önce)
-Uğraştığım şeylerin hepsinde fikir çok önemli. Buna karikatür üzerinden örnek vermek isterim; ilham kaynağım yoktur, esprileri daha çok dışarıda gezerken bulurum. Bana göre ilham kaynağı da budur. Yaşamda gördüğünüz kimsenin umursamadığı küçücük bir ayrıntı belki size bir şeyler çağrıştırabilir. Bu çağrışım bir fikir olur. Bu fikir büyür belki bir karikatür belki bir reklam kampanyası belki bir film belki de kitap olabilir. Bunun için hayatımızdaki o küçük ayrıntılara önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum.

Soru 4: Seni en çok etkileyen reklam filmini merak ediyorum. Bizimle paylaşır mısın? Nedeniyle birlikte..
-O kadar güzel işler var ki hangisini seçsem kararsız kaldım.İlk aklıma geleni paylaşıyorum. Evian’ın Live Young  filmi. Bu filmin hem kreatif açıdan hem de dikkat çekmesi dolayısıyla bir çok yaştan insanı yakaladığını düşünüyorum. Her izleyişim de gülümsetir. 





Soru 5: Radyoda deneyimin var ve severek yapıyorsun. Dinleyiciyle bir sinerji yakaladığın yada yakalamak için ayrı çaba sarf ettiğin bir şey var mı ? kısacası kendini dinletmek için neler yapıyorsun onu merak ediyorum J

-Eğer bir radyo yayını yapıyorsanız o yayında en önemli faktörün dinleyici olduğunu bilmelisiniz. Zaten yayınları ister istemez dinleyiciler yönlendirir. Ben yaklaşık 3 senedir yerel bir radyo da amatör olarak zaman zaman yayın yapıyorum. Senin soruna tekrar gelecek olursak dinleyiciyi yakalamak için onlar programa çok katmaya çalışıyorum. Bunun için de sosyal medya ve telefon bağlantıları yardımımıza yetişiyor.


Soru 6: Sence sosyal medya, uğraştığın alanları nasıl etkiliyor ya da gelecekte ne kadar ve ne şekilde etkileyecek? Bu bir avantaj mı dezavantaj mı senin için?
-Sosyal medya hayatımıza birçok alanda girmiş durumda. Reklam sektörü de bunlardan en önemlisi. Bu da benim ileride iş yapmayı düşündüğüm alanı doğrudan etkiliyor diyebilirim. Bir önceki soruda söylediğim gibi radyoda yayın yaparken dinleyiciyle birebir iletişime geçebiliyoruz. Ayrıca bir karikatür yapıp insanlara sosyal medya aracılığıyla sunabiliyorum. Bu benim için kesinlikle bir avantajdır. Bu alanın etkisinin ileri de daha da artacağını düşünüyorum ve bundan birçok insan gibi memnunum. 

Son olarak bu alanda uğraşanlara ya da uğraşmak isteyenlere söylemek istediğin birkaç bir şey var mı? J
Ben de daha çok yolun başındayım ve bir dünya öğrenmem gereken şeyin olduğunu düşünüyorum. Sadece şunu söyleyebilirim bu iş eğlenceli ve basit göründüğü kadar bir o kadar da zor. Şu an grafik tasarım hakkında belli bir geçmişim olduğu için onun üzerinden örnek vermek isterim. Reklam sektörünün olmazsa olmazı tasarımdır herkesin bildiği üzere. Eğer bu alana ilginiz varsa bence üzerine düşün. İnternette bir yığın ücretsiz eğitim programları var onları izleyin. Çünkü bütün bunların yetenekle hiçbir ilgisinin olmadığını düşünüyorum. Tamamen ilgi meselesi. Eğer bir alana ilginiz varsa hayat sizi oraya sürüklüyor zaten. Umarım peşine düştüğümüz hayalleri bir gün gerçekleştiririz.

Son olarak benimle röportaj yaptığın için sana çok teşekkür ederim. :)

İhsan'la gerçekleştirdiğim güzel sohbetten size aktaracaklarım bu kadar, umarım siz de hayallerinizi bir gün gerçekleştirirsiniz. Sağlıcakla kalıın :)

1 Şubat 2015 Pazar

THİS GİRL CAN(Bu Kız Yapar!)...

Herkese Merhaba :) Bu aralar hep kadınlar üzerinden gidiyorum bende farkındayım fakat dikkatimi çeken haberlere denk geldikçe yer vermeye çalışıyorum. Bugün ki yazımda İngiltere'de çok ses getiren bir kampanyaya yer vereceğim. Malum abim de İngiltere'de olunca haberleri ve gündemi yakından takip ediyorum.
"This Girl Can"(Bu Kız Yapar!) adlı kampanya İngiltere'de kadınları spor yapmaya teşvik etmek için başlatılmış. Yayınlandığı günden itibaren 4 milyonu aşkın izlenme sayısına ulaşmış. Devlet ve özel kuruluşlar tarafından fonlanan bir dernek olan Sport England'ın girişimiyle başlatılan proje, kimseyi kafaya takmadan spor yapmaya davet ediyor. Missy Elliott'un "Get Ur Freak On" şarkısıyla çok iyi bir motivasyon özelliği taşıyan kampanyanın reklam ajansı ise FCB Inferno. Şimdi reklam filmini izleyelim :)




Gerçekten çok başarılı bir kampanya. Bende yakından takip etmeye başladım. Sonra düşündüm ki acaba bizim ülkemizde uygulanır mı? Evet belki uygulanır, ama destek görür mü bilinmez. Kadınlar orada vücutlarını korkusuzca sergiliyorlar. Ve sporun tadını çıkarıyorlar. Düşündüm de bizim ülkemiz için fazla gelir kampanya. Neyse neyse, şarkıyı da tekrar dilime dolama özelliğine sahip bu kampanyayı birde sizin araştırmanızı öneririm. Bir çok kamera arkası görüntüler var. Sağlıcakla kalıın :)