6 Mayıs 2015 Çarşamba

Keyifli Hikayeler-THY

Merhaba :) Yine enerjik bir gün sonrası, güzel bir kampanyayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Türkiye’nin bayrak taşıyıcısı ve en büyük global markası olan Türk Hava Yolları, dünyanın dört bir yanından hayallerini gerçekleştirmek isteyenlere ilham veriyor.

Türk Hava Yolları “Dünya Daha Büyük Keşfet” sloganıyla vurgulanan felsefe doğrultusunda, hayalini gerçekleştirmek isteyenlere, ilk adım için gereken cesaret, peşinden koşmak için gereken ilham ve tutkuyu “Delightful Stories (Keyifli Hikayeler) ” projesi ile sunuyor.

Herkes hayal kurar, fakat sadece ilham, cesaret ve tutkuyla hayallerine sarılanlar bunu gerçekleştirebilir. Türk Hava Yolları, hayata geçirdiği Delightful Stories projesi ile hedef kitlesini, hayalinin peşinden koşup onları gerçekleştirmiş insanların hikayeleriyle buluşturuyor.
Şimdi tanıtım filmini izleyelim.,



Delightful Stories’in özü hayallerin gerçeğe dönüşmesi için gereken ilham, tutku, cesaret ve merak olgularına dayanıyor. Her hikaye farklı duygular aracılığıyla insanlara dokunacak ve bu şekilde, diğer insanların dünyalarında bir ilham kaynağı olarak, onların hayallerinin peşinden koşmalarına vesile olacak.



Bir sene boyunca devam edecek bu proje kapsamında; katılımcılardan kendi hayallerini paylaşmaları istenecek. Proje sonunda sitede yayınlanan hikâyelerin sahiplerinden oluşacak bir jürinin seçimiyle, tıpkı onlar gibi hayallerinin peşinden koşmuş ama henüz gerçekleştirememiş bir katılımcı belirlenecek. Türk Hava Yolları belirlenen katılımcının hayalini gerçeğe dönüştürecek ve bu katılımcının hikayesi, projenin son hikayesi olacak.

**Türk Hava Yolları’nın kullanıcı kaynaklı bu kampanyasında ilham veren hikayeler tüm yıl boyunca Delightful Stories web sitesi üzerinden yayınlanacak.
Böyle bir çalışmayla hayalinizin çok uzakta olmadığı mesajı kitlelere veriliyor. Herkesin hayalinin gerçekleşmesi dileğiyle, Sağlıcakla kalıın :)

2 Mayıs 2015 Cumartesi

#PoweradeWorkoutBillboards By Ogily&Mather

Merhaba :) Sizlere yine çok güzel bir çalışmayı aktarmak için sabırsızlanıyorum. Daha çok yeni olan ve Ogily&Mather imzası taşıyan bir çalışma. Evet hadi başlayalım.

Powerade Dünya’nın ilk “Egzersiz Billboardları”nı sunar.

Ogilvy & Mather Berlin ajansının yaratıcılığıyla çekilen reklam son zamanlarda oldukça popüler olan interaktif  billboardlara yeni bir boyut kazandırıyor. Öncelikle tanıtım filmini izleyelim :)







Hem reklam hem de antreman için kullanılan billboardlar gerçekten çok ilgi çekici. Ortaya çıkarılan iş ile ürün arasında ki doğru orantıda takdire şayan açıkçası. Bir taşla iki kuş vuruluyor anlayacağınız. Bireye gücünü ispat etme olanağı vererek toplum tarafından takdir edilme hissine ulaşmayı destekler nitelikte bir çalışma olmuş. Neden Türkiye'de yok diye sormuyor değilim hani?

Powerade, Billboard’unu kullanarak gücünüzü ispat edebilirsiniz ve düşündüğünüzden daha güçlü olabilirsiniz! mesajı veriyor. Şimdilik benden bu kadar nice güzel çalışmalar paylaşmak dileğiyle sağlıcakla kalıın :)

28 Nisan 2015 Salı

Fashion Revolution #Fashrev


 Merhaba Arkadaşlar. Geziniyordum karşıma çok güzel bir kampanya çıktı. Bu aralar outdoor çalışmaları çok dikkatimi çekiyor. Bu da onlardan biri. Almanya-Berlin'de yapılıyor.


 Meydana konulmuş bir otomatik satış makinesi var. Üstünde 2 euro ya tişört almak ister misiniz yazısı var makinenin içinde paketlerde tişörtler var. Makinenin üstünde dokunmatik bir ekran var. Bireyler oradan bedenlerini seçiyor ve bir anda ekranda görsel destekli gerilla bir çalışma geliyor. Daha fazla anlatmak istemiyorum. Bence hemen videosunu izleyelim :)








Başlangıçta 150 kişiden %90'ı ucuz tişört almak istiyor, ekranda ki görüntülerden sonra satın alma kararı değişiyor. Kullandıkları slogan "WHO MADE MY CLOTHES?" benim kıyafetimi kim yaptı? aslında düşününce konuyla ve uygulamayla birebir örtüştüdüğünü ve çok vurucu bir mesaj verdiğini söyleyebiliriz. Her zaman ingilizce slogan bulmak daha kolayıma gelmiştir ve çok ilgimi çekmiştir. Bu çalışmada onlardan biri. Kampanyanın bütünü güzel ve akılda kalıcı bir mesaj veriyor. Ve unutmadan bu makine Unit9 şirketinin "Moda devrimi" ne özel tasarladığı bir makineymiş.
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, hayatınıza bir artı kattıysam ne mutlu bana. Sağlıcakla kalıın :)

26 Nisan 2015 Pazar

Sosyal Medya'nın Yeni Trendi: Bookface Fotoğraflar :)

Merhaba, uzun zaman değil Çok uzun zaman oldu yazmayalı. Vize haftası, projeler derken ihmal ettiğimin farkına vardım. Hızlı bir geri dönüş yapayım dedim. Baktım şöyle bir ne var ne yok diye, zamanında benim de farkında olmadan katıldığım o zamanlar tam anlamıyla fenomen haline gelmemiş bir akım. Bookface fotoğrafları. Selfie modası bittiğinden mi desek yoksa artık hayatımızın bir parçası olduğundan mı, artık yeni trendler var ve bookface yani "kitapyüz" bunlardan biri.

Bookface, Türkçe anlamıyla Kitapyüz- sevdiği bir kahramanı kitap kapağından kendi yüzüyle eşleştirerek çekilen fotoğraf anlamına geliyor.

Özellikle Avrupalı kullanıcılar arasında başlayan akım, sonrasında ABD'ne sıçradı.
İşte birkaç örnek :)









Hatırlıcaksınız, Türkiye'den  de "Kocan Kadar Konuş" kitabıyla bu akıma yoğun ilgi vardı. Bir kaç örnekte ülkemizden gelsin :)





Şimdilik benden bu kadar. Dilerseniz siz de "ben farklılık katarım" diyorsanız. Haydi fotoğraflarınızı bekliyorum. Sağlıcakla kalın :)

1 Mart 2015 Pazar

Banksy'nin İkinci Gazze Çıkarması..

Merhabalar, uzun zaman oldu yazmayalı. Diyordum size abim aracılığıyla bir çok ilginç olaylardan haberdar oluyorum. Bugün ki yazımda Dünyaca ünlü duvar sanatçısı olan Banksy'den bahsedicem. Yine muhteşem bir işe imza atmış. Önce kısaca Banksy'den bahsetmek istiyorum.
Banksy, 10 yıldır başta İngiltere olmak üzere farklı ülkelerde yaptığı çarpıcı duvar resimleriyle ünlenen sanatçı. Gerçek kimliği bilinmemektedir, Banksy eserlerinde kullandığı imzasıdır. "Gerilla artist" olarak anılan sanatçı çalışmalarında savaş karşıtı, çevreci, hayvan haklarını savunan ve tüketim çılgınlığını eleştiren mesajlar vermektedir. Banksy istediğinin iyi resimler yapmak olduğunu ve kimliğini açıklamayacağını ifade ediyor.

-2005'te Gazze.
Banksy 2005 yılında de Gazze ve Batı Şeria’ya giderek adının dünyaca ünlenmesini sağlayan birçok eser bırakmıştı. Sokak sanatçısının özellikle 2002’de inşa edilen ayrım duvarına yaptığı çalışmalar tüm dünyanın ilgisini çekmişti. Şimdi 2005'te yarattığı muhteşem işlere bakalım;




Daha iyisi olabilir mi derken ikinci Gazze gezisinin ardından harabeye dönen kentte yeni eserler yaptı. Ve bu çalışmalarını iki dakikalık bir belgeselde toplamış buyrun izleyelim :)



Geçen yaz yaklaşık 50 gün süren ve 2 binden fazla Filistinli’nin öldüğü İsrail’in operasyonları sonrası gizli tünellerle Gazze kentine giren Banksy, sokak sanatı çalışmalarında olduğu gibi hicivsel dille bir video hazırlamış.
Bu yıl yeni yerler keşfettiğiniz bir yıl olsun, Gazze’ye hoş geldiniz” mesajıyla başlayan iki dakikalık filmde Banksy, Gazze’yi İsrail ve dünyayı eleştiren bir dille ‘tatil fırsatı‘ olarak anlatıyor.

Kentte ayakta kalan bir iki duvara çalışmalarını yapan Banksy, internet sitesinde bu fotoğraflarının altına da şu yorumları yazmış: “Gazze çoğu zaman ‘dünyanın en büyük açık hava hapishanesi’ olarak tasvir ediliyor. Çünkü kimsenin şehre girmesine ve şehirden çıkmasına izin verilmiyor. Ancak böyle söylemek, hapishanelere haksızlık. Gazze’de elektrik yok ve içme suları da neredeyse her gün, her an kesilebiliyor.”
“Orada yaşayan bir adam yanıma gelerek resmin ne anlama geldiğini sordu. Ona Gazze’deki yıkıma dikkat çekmek istediğimi, bu yüzden de bu fotoğrafları internet sitemde paylaşacağımı, çünkü insanların yalnızca kedi yavrularının fotoğraflarına baktığını söyledim.


Banksy, bulduğu tamamı yıkılmış bir evin kapısına da ‘Bomb Damage‘ (Bomba Hasarı) adlı bir çalışma yaparken, eserde Yunan mitolojisinde gururu yüzünden çocuklarını kaybeden Tanrıça Niobe’nin ağlarkenki hali tasvir ediliyor.


Mini Cooper yazılarımdan sonra etkilenerek yazdığım yazılarımdan birisi oldu. Umarım sizde keyifle okumuşsunuzdur. Dünyada hala böyle insanların olduğunu bilmek bugünler de rahat bir nefes almamı sağladı. Şimdilik benden bu kadar. Sağlıcakla kalıın :)

12 Şubat 2015 Perşembe

Be My Eyes-Görme Engellilere Yardım Uygulaması

Merhaba Arkadaşlar, bu aralar işitme ve görme engelli bireyler için çok fazla sosyal sorumluluk yapılmakta. Bende bu yazım için araştırma yaparken bu uygulamaya denk geldim ve sizlerle paylaşmak istedim. Adı "Be My Eyes(Gözlerim ol)" olan bir mobil uygulama.

Be my eyes uygulaması bir çeşit mobil ağ kurarak akıllı telefon kullanıcılarının görme engellilere yardım etmesine imkan veriyor. Danimarkalı Robocat Şirketi tarafından tasarlanan Be My Eyes uygulaması, görme engelli kullanıcılara internet üzerinden yardım imkanı sağlıyor. Görme engelli insanlar herhangi bir problemle karşılaştıklarında akıllı telefonlarının kamerasını açarak problemi gönüllü kullanıcılara gösteriyor. Sesli yanıt özelliği bulunan uygulamada yardımseverler, gördüklerini engelli kişiye anlatıyor ve problemin çözülmesine yardım ediyor.
Kullanan bireyler arasında bir çeşit iletişim ağı kuran uygulama , engellilere yardımcı olurken aynı zamanda yardımseverlerin de gönüllü olmasına imkan veriyor. Şimdilik sadece Danimarka'da kullanılan bu uygulamanın yaklaşık 700 gönüllüsü bulunuyor ve sayı gittikçe artmakta.
Kar amacı gütmeyen uygulama sistemdeki sürdürülebilirliği için abonelik ve bağış sistemleri üzerinde çalışmayı hedefliyormuş. Buyrun tanıtım filmini izleyelim :)


**Dipnot: Android versiyonu henüz yayında olmayan uygulama, AppStore üzerinden indirilebiliyor.
Sağlıcakla kalıın :)

8 Şubat 2015 Pazar

Turkcell Çekim Gücü(Misket Havası)

Merhaba Arkadaşlar, bugün sizlere televizyonda denk geldiğim ve izlerken çok keyif aldığım "Turkcell'in çekim gücü" ile ilgili reklamından bahsedicem.
INSEAD'ın yayınladıgı "The Global Information Technology Report 2013" verilerine göre Turkcell Türkiye çekim gücünün Amerikanın çekim gücünden daha fazla olduğu belirtilmiş. Öncelikle reklam filmimizi izleyelim :)




Evet, ilk denk geldiğimde hemen aklıma Tokyo Drift filminde ki sahneler aklıma geldi. Acaba ne reklamı diye düşündüm. Daha sonra misket havası çalar çalmaz, allahım Amerikalılar ve misket mi ? diye kala kaldım. T-dog arayalım denildiği ilk anda hemen operatör reklamı olduğunu anladım. Alt yazıyla birlikte Turkcell'in yayınlanan rapordan hemen bir reklam filmi çekerek bir övünme çabasına girdiğini farkettim. Reklam filminin sonunda Amerika Özgürlük Heykelini küçültmeleri bir hakaret mi tartışılır. Ama Türkiye'nin çekim gücünü peri bacaları ile temsil etmelerine bayıldım. Her şey iyi hoş ama merak ettiğim bir şey var. Acaba o Amerikalılar misketi nasıl bu kadar güzel oynayabildi. Tebrik edilesi bir durum. Ha T-Dog gelseydi de iyi olurdu, ama bunlar da yetti. Çok sevimli bir reklam olmuş. Zaten Turkcell sempatim kullandığım operatör olması ile vardı, şimdi daha çok hoşuma gitti. Ne kadar çok yankı alacak bekleyip göreceğiz. Sağlıcakla kalıın :)

6 Şubat 2015 Cuma

İhsan Canıtez-(Röportaj)

Merhabalar :) Bugün ki yazım da bir farklılık yapıp bunun devamını getirmeyi düşünüyorum. Geçenler de aklıma bir fikir geldi. Niye ben farklılık yaratmıyorum? Bunu nasıl yaparım diye düşündüm. Ve aklıma röportaj yapabileceğim tanıdıklarım geldi. Bende seri halinde her 15 günde bir röportaj yayınlamayı planladım. Umarım sizin de hoşunuza gider. İlk olarak İhsan'dan bahsetmek istiyorum.
-Afyonkarahisar’da doğup büyüdü. 20 yaşında. Liseden beri farklı sektörlerin içinde bulundu. 5 senedir bir reklam ajansında grafikerlik yapıyor. Ayrıca bunlara ek olarak radyoculuk ve karikatürle de ilgileniyor. 2 senedir Ege Üniversitesi Reklamcılık bölümünde okuyor.


Soru 1: Birçok işle birden uğraşıyorsun, yakın zamanda reklamcılık ile ilgili bir çalışman oldu. Birden fazla işle uğraşmak seni zorlamıyor mu ?
-Birçok işle meşgul olmaktan hiçbir zaman rahatsızlık duymadım. Zaten sevdiğiniz bir şeyi yapıyorsanız buna iş bile demiyorsunuz. Bence yaparken size bir şeyler katan her uğraş eğlencelidir. Ben de bunları yaparken çok eğleniyorum.

Soru 2: Bir gün seçmek zorunda kalsan, reklamcılık, radyo, grafik ve tasarım arasından hangisini seçerdin ve bunun nedeni ne olurdu?
-İlkokuldan beri televizyonda dikkatle izlediğim tek şey reklamlar. Reklam dünyası bana çok büyülü geliyor. Hatta şöyle söyleyeyim sırf ambalaj tasarımlarına bakmak, dergileri incelemek için marketlere gidiyorum. Durum böyleyken senin de anlayacağın üzere reklamı seçerdim. Uzun zamandan beri amatör olarak radyo programcılığı yapıyorum ve karikatür çiziyorum. Bunları hep hobi olarak gördüm. Asıl odaklandığım nokta reklamcılık ve buna paralel olarak grafik tasarım diyebilirim.

Soru 3: İlham kaynağı derler sürekli, senin için bu geçerli mi? Senin de ilham aldığın bir şey yada biri var mı ?(çalışmalarını yaparken yada yapmadan önce)
-Uğraştığım şeylerin hepsinde fikir çok önemli. Buna karikatür üzerinden örnek vermek isterim; ilham kaynağım yoktur, esprileri daha çok dışarıda gezerken bulurum. Bana göre ilham kaynağı da budur. Yaşamda gördüğünüz kimsenin umursamadığı küçücük bir ayrıntı belki size bir şeyler çağrıştırabilir. Bu çağrışım bir fikir olur. Bu fikir büyür belki bir karikatür belki bir reklam kampanyası belki bir film belki de kitap olabilir. Bunun için hayatımızdaki o küçük ayrıntılara önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum.

Soru 4: Seni en çok etkileyen reklam filmini merak ediyorum. Bizimle paylaşır mısın? Nedeniyle birlikte..
-O kadar güzel işler var ki hangisini seçsem kararsız kaldım.İlk aklıma geleni paylaşıyorum. Evian’ın Live Young  filmi. Bu filmin hem kreatif açıdan hem de dikkat çekmesi dolayısıyla bir çok yaştan insanı yakaladığını düşünüyorum. Her izleyişim de gülümsetir. 





Soru 5: Radyoda deneyimin var ve severek yapıyorsun. Dinleyiciyle bir sinerji yakaladığın yada yakalamak için ayrı çaba sarf ettiğin bir şey var mı ? kısacası kendini dinletmek için neler yapıyorsun onu merak ediyorum J

-Eğer bir radyo yayını yapıyorsanız o yayında en önemli faktörün dinleyici olduğunu bilmelisiniz. Zaten yayınları ister istemez dinleyiciler yönlendirir. Ben yaklaşık 3 senedir yerel bir radyo da amatör olarak zaman zaman yayın yapıyorum. Senin soruna tekrar gelecek olursak dinleyiciyi yakalamak için onlar programa çok katmaya çalışıyorum. Bunun için de sosyal medya ve telefon bağlantıları yardımımıza yetişiyor.


Soru 6: Sence sosyal medya, uğraştığın alanları nasıl etkiliyor ya da gelecekte ne kadar ve ne şekilde etkileyecek? Bu bir avantaj mı dezavantaj mı senin için?
-Sosyal medya hayatımıza birçok alanda girmiş durumda. Reklam sektörü de bunlardan en önemlisi. Bu da benim ileride iş yapmayı düşündüğüm alanı doğrudan etkiliyor diyebilirim. Bir önceki soruda söylediğim gibi radyoda yayın yaparken dinleyiciyle birebir iletişime geçebiliyoruz. Ayrıca bir karikatür yapıp insanlara sosyal medya aracılığıyla sunabiliyorum. Bu benim için kesinlikle bir avantajdır. Bu alanın etkisinin ileri de daha da artacağını düşünüyorum ve bundan birçok insan gibi memnunum. 

Son olarak bu alanda uğraşanlara ya da uğraşmak isteyenlere söylemek istediğin birkaç bir şey var mı? J
Ben de daha çok yolun başındayım ve bir dünya öğrenmem gereken şeyin olduğunu düşünüyorum. Sadece şunu söyleyebilirim bu iş eğlenceli ve basit göründüğü kadar bir o kadar da zor. Şu an grafik tasarım hakkında belli bir geçmişim olduğu için onun üzerinden örnek vermek isterim. Reklam sektörünün olmazsa olmazı tasarımdır herkesin bildiği üzere. Eğer bu alana ilginiz varsa bence üzerine düşün. İnternette bir yığın ücretsiz eğitim programları var onları izleyin. Çünkü bütün bunların yetenekle hiçbir ilgisinin olmadığını düşünüyorum. Tamamen ilgi meselesi. Eğer bir alana ilginiz varsa hayat sizi oraya sürüklüyor zaten. Umarım peşine düştüğümüz hayalleri bir gün gerçekleştiririz.

Son olarak benimle röportaj yaptığın için sana çok teşekkür ederim. :)

İhsan'la gerçekleştirdiğim güzel sohbetten size aktaracaklarım bu kadar, umarım siz de hayallerinizi bir gün gerçekleştirirsiniz. Sağlıcakla kalıın :)

1 Şubat 2015 Pazar

THİS GİRL CAN(Bu Kız Yapar!)...

Herkese Merhaba :) Bu aralar hep kadınlar üzerinden gidiyorum bende farkındayım fakat dikkatimi çeken haberlere denk geldikçe yer vermeye çalışıyorum. Bugün ki yazımda İngiltere'de çok ses getiren bir kampanyaya yer vereceğim. Malum abim de İngiltere'de olunca haberleri ve gündemi yakından takip ediyorum.
"This Girl Can"(Bu Kız Yapar!) adlı kampanya İngiltere'de kadınları spor yapmaya teşvik etmek için başlatılmış. Yayınlandığı günden itibaren 4 milyonu aşkın izlenme sayısına ulaşmış. Devlet ve özel kuruluşlar tarafından fonlanan bir dernek olan Sport England'ın girişimiyle başlatılan proje, kimseyi kafaya takmadan spor yapmaya davet ediyor. Missy Elliott'un "Get Ur Freak On" şarkısıyla çok iyi bir motivasyon özelliği taşıyan kampanyanın reklam ajansı ise FCB Inferno. Şimdi reklam filmini izleyelim :)




Gerçekten çok başarılı bir kampanya. Bende yakından takip etmeye başladım. Sonra düşündüm ki acaba bizim ülkemizde uygulanır mı? Evet belki uygulanır, ama destek görür mü bilinmez. Kadınlar orada vücutlarını korkusuzca sergiliyorlar. Ve sporun tadını çıkarıyorlar. Düşündüm de bizim ülkemiz için fazla gelir kampanya. Neyse neyse, şarkıyı da tekrar dilime dolama özelliğine sahip bu kampanyayı birde sizin araştırmanızı öneririm. Bir çok kamera arkası görüntüler var. Sağlıcakla kalıın :)

28 Ocak 2015 Çarşamba

P&G "#likeagirl" kampanyası

Herkese Merhaba :)

Geçen sene çok ses getirmiş bir kampanyadan ve onun Türkiye ayağından bahsedicem. "Always" markasının yeni kampanyası P&G'nin geçtiğimiz sene yaptığı "thank you mum" kampanyası gibi yine tüyleri diken diken eden bir iç görüden yola çıkılmış. Kız gibi söylemini negatif bir algıdan pozitif bir algıya çevirme yönünde başarılı bir içgörü kullanılmış.  Hemen videomuzu izleyelim :)



Çektikleri video'da, yetişkinlerden kız gibi koşmaları, kız gibi dövüşmeleri isteniyor. Yetişkinlerin hemen hemen hepsi, kız gibi deyimini alaycı bir tavır olarak algılıyor ve tüm hareketlerini bu doğrultuda gerçekleştiriyor. Her ne kadar kadın-erkek eşitliğini savunsakta bazı şeyler bilinçaltımıza işlemiş demek ki(kız gibi davranmak, bir aşağılama olmuş).Sonrasında aynı şey çocuklardan isteniyor. Çocuklar ise, yetişkinlerin tam tersine tüm hareketleri müthiş bir özgüvenle yerine getiriyorlar. Artık büyük markalar işin sosyal sorumluluk ayağına da el atmaya başladılar. Bu kampanyaya baktığımızda ürün adına tek bir kare yok, bilgi, ürün tanıtımı veya faydasından dolayı tercih etme sebebi gibi şeyler yok. Sadece markanın kendini bu duygudan müzdarip kadınlara "sizi anlıyorum, yanınızdayım" mesajı var. Ve bu kampanyanın ses getirmesinden sonra P&G Türkiye ayağında #kızgibi kampanyasıyla Nil Karaibrahimgil'in yazıp bestelediği yepyeni şarkısıyla taçlandırdı. Öncelikle kampanyanın Türkiye ayağında ki şarkıyı dinleyelim :)




Şimdi ise, #KızGibi yap diyerek, etkileşim sağlamaya yönelik sosyal medya hesaplarından birçok paylaşımda bulunuyorlar. Bende yakından takip ediyorum. Bakalım kampanyanın Türkiye ayağı ne kadar başarılı olacak. Hep birlikte göreceğiz. Sağlıcakla kalıın :)

26 Ocak 2015 Pazartesi

MINI COOPER(2)Outdoor Çalışmaları

Herkese Merhaba :) Mini Cooper yazımın devamı gelecek demiştim sizlere. Sevgimi tekrar tekrar anlatmama gerek yok sanırım. Bugün ki yazım da Mini Cooper'ın en beğendiğim outdoor çalışmalarına yer vereceğim. Nostaljik bir giriş yapalım;

Mini, bu afişiyle geriye dönüş yaptırıyor. Duygusal bir bağ kurarak ilk Mini Cooper'ını unutma mesajı veriyor.

Mini kullananların kardeşliğini temsilen yapılmış bir afiş. Senin arabanın yanına park ettim çünkü muhteşem arabalar bir arada olmalı mesajı veriyor. Mini sahibi olan bir hayran diye de ufak bir not düşülmüş, hafif mektup kıvamında :)



Her iki afişte Cadılar Bayramı için tasarlanmış. Sol tarafta ki afişte, "Biz sadece geceleri dışarı çıkarız." diyerek arabayı da tersten monte edip yarasa kıvamında bir iş ortaya çıkarmış. Sağ tarafta ki afişte ise, ışıklandırma ile şeytan ve boynuzları resmedilmiş. Bunu ilk bakışta anlayabiliyoruz. Cadılar Bayramına yakışır bir iş olmuş.

İşte en sevdiğim Mini çalışması. Bilirsiniz Mini adı üstünde miniktir. Kapasitesi bellidir. Ama bu outdoor çalışmasıyla tam bir ters köşe yapılmış. Oluşturulan bu görsel İngiltere'de metro girişine monte edilmiş. Metroya giren çıkan insanlar bu görsel sayesinde sanki Mini'ye biniyormuş gibi görülüyor. Yani kısaca sizin o minicik dediğiniz araba var ya, bakın ne kadar çok büyük demek istemişler. Etkili mi?-Evet etkili :)

Senin gücün, senin eğlencen diyerek yeni Mini 2.0 Diesel Motor görücüye çıkıyor. Ana slogan da "Mini ol, şimdi yada asla!" diyerek tanıtımını yaptığı modele karşı teşvik oluşturuyor.

Yeni Mini 5 kapılının tanıtım çalışmalarından bir diğeri. Slogan açık ve net. "Benim kapım her zaman açık." 

4 kapılı Mini Countryman modelini Kar topu oynayalım diyerek kapıların ön planda olduğu sevimli bir afişle karşınızda Mini :)


Mini yine yapmış yapacağını :) Görmüş olduğunuz bu büyük kartonlar alalade sokaklara yerleştirilmiş. Sanki bir hediye paketiymiş ve açılmış sokağa atılmış izlenimi veriyor. Bir yandan hediye edilebilecek kıvamda teşvik ediyor, bir yandan da paketlenebilecek kıvamda diyerek bunu kanıtlamış oluyor. Sol tarafta da görmüş olduğunuz gibi, sokakta ki insanlar bunu eğlenceli bir hale çevirmiş :)


Aşağıda ard arda sıraladıklarım da diğer beğendiğim çalışmalar, buyurunuz;














Şimdilik benden bu kadar :) Umarım keyifle okumuşsunuzdur. Sağlıcakla kalıın :)